Ben şişkoyum, bildiğin şişko. Görenler boyum uzun diye pek anlamaz; irisin, boyun var derler Tartı da mı yalan söylüyor? Ben şimdi bir yola çıktım, yol hikayemi de seninle paylaşıyorum işte. Belki senin de bir yoldaşa ihtiyacın vardır. Belki sadece sağlıklı beslenmek istiyorsundur. Belki de çok sevdiğin kendi mutlu, görüntüsünden mutsuz bir başka şişko vardır :) Kim bilir?

14 Ağustos 2012 Salı

Dukan Baba ve 44 Zayıflama Sırrı Vol.2 - Patlıcan


        Dukan Diyeti'ne başlayalı tam 41 gün olmuş. ( Şimdi sizin '41 kere maşallah' dediğiniz yere geliyoruz, hımm tamam, devam edebiliriz)  Bu sabah ofis kapısından içeri girmemle birlikte kızlar 'Kızım sen tartıldın mı son günlerde? Tartılsana yahu! Belin falan çıktı meydana, epey inceldin' dediler. Bendeniz de zevkten dört köşe oldum. Ancak benim için en en güzeli, babamın yüzünde muzip bir ifade ile ' Sen küçüldün kız çocuğu!' demesi. 
      Seyir döneminin 35. günü geride kaldı. Sebzeler ve proteinlerle oldukça harika ilişkiler içerisindeyim. Taze yeşil fasulyeler, kabaklar, kırmızı biberler, dolmalık biberler, salatalık ve domatesler, dondurulmuş ıspanaklar, semizotları, maydanozlar, dereotları derken Dukan Diyeti öncesindeki 'nerde makarna, orada Audreycik' dönemimle kıyaslayınca, sanırım vücudum da bir gün yüzü gördü. Cildimin yapısındaki değişikliği şimdiden hissedebiliyorum. Henüz sigarayı bırakmamış olmama rağmen, cildimin rengi de dokusu da güzelleşti. Siz kış gelip de kereviz saplarıyla yakın ilişkiye girdiğimde gelin görün bir de beni! 
      Bu dönemde barbunyayı özledim en çok. Bir de meyveyi genellikle yaz aylarında tüketen biri olduğumdan bu yazı karpuz, şeftali, kayısı ve incirden mahrum geçiriyor olmak ara sıra çocuk gibi dudak bükmeme sebep oluyor. Ammavelakin 'Nolacak canım, bir kereden bir şey olmaz' deyip de, kendimi bir dilim kavunu mideye indirirken yakalamadım. 
    Dukan Diyeti mazeretiyle de ömrümde yemediğim kadar balık yedim diyebilirim. Ne güzel bir mazeret oldu, sormayın gitsin! Çipurasından, istavritine, somonundan levreğine götürüp duruyorum.
     Bu dönemde yeme özgürlüğüm olduğu halde ve en sevdiğim sebze ünvanını taşımasına rağmen kendimden beklenecek düzeyde patlıcan yemedim. Nedenini de şu an bilemiyorum. Pişirmeye mi üşendim nedir? Oysa benim canımın içi patlıcanım - karnıyarığıdır, beğendisidir, oturtmasıdır, musakkasıdır, imambayıldısıdır, salatasıdır; ver patlıcanı bana ömrümü geçiririm - meğerse Dukan'ın 44 zayıflama sırrından biriymiş yahu!
    Şimdi merak etmişsinizdir, nedir bu nikotin zengini sebzenin zayıflamaya katkısı? Efenim patlıcan, elmaya da besin değerlerini veren pek sevgili pektinden bol bol ihtiva edermiş. Bu pektin  sindirim sisteminize ulaştığında bir jel oluşturuyor. Bu jel ise etrafındaki herşeyi sarıp sarmalama kapasitesine sahip ve sindirim esnasında etrafındaki şeker, yağ ve hatta proteinleri bile tuzağına düşürebiliyor. Böylelikle de bütün bu kaloriler kendilerini hoop diye klozetin dibinde buluveriyorlar!
   Diyelim ki çok açsınız ve çok fazla yemeden doyamayan bir yapınız var ve tıka basa doyduğunuzu hissetmeden masadan kalktığınızda mutsuz oluyorsunuz. Eğer zayıflamanıza yardımcı lezzetli besinlere ilginiz var ise Dukan'ın sizin için bir tarifi bile var; Dukan Amca bir bıçak yardımıyla üzerinde 2,3 delik açacağınız patlıcanın içine 4 -5 diş sarımsak koyarak fırına vermemizi ve dışı kızarıncaya kadar da beklememizi söylüyor. Ardından patlıcanımızı avakoda gibi ikiye yarıp etini yememizi öneriyor. Ancak ilginç olan önerisi yarısını ayakta yedikten sonra, gerisini oturarak yemeye devam etmeniz. Böylelikle yemek yemiş olma hissi beyninizde doygunluk hissiyatı yaratacak ve patlıcanınızın ardından öğle ya da akşam yemeğinizi sakince yiyebileceksiniz. Patlıcanın içindeki pektin de, sindirim sisteminizdeki küçük gezisi sırasında sizi ekstradan bazı kalorilerden de kurtaracak. Denemeye değer! 

   Dukan Diyeti'ndeyken patlıcanla daha neler yapabileceğinizi merak ediyorsanız, sizi bir kez daha Dukan Kardeşliği ile başbaşa bırakmak istiyorum. Ben henüz hiçbirini denemedim ancak deneyenlerin ne kadar mutlu olduklarını biliyorum. Buyrun size birbirinden leziz patlıcanlı tarifler! ( Fotoğrafların üzerine tıklayarak tariflere yönlenebilirsiniz.)

Patlıcanlı Seyir Dönemi Tarifleri;

    



   



       
     












Son olarak da patlıcanlı tariflerin şahı olan 'Hünkar Beğendi' tarifini sizlerle paylaşmak isterim!








5 yorum:

  1. Vuhuuu daha yaz sen, hep yaz. Sen yazdıkça ben gaza geliyorum :D Daha iki haftadır haberdarım blogundan, ama 2 haftadır da kilo verme yolunda büyük adımlar attım :D:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu bana! :) Yazıcağım efendim... Azıcık ara verdim diğer sayfalara yazmaktan ama Mr. Dukan'ı ihmal ettiğim sanılmasın :)

      Sil
  2. Patlıcana bayılırım. Ben Dukan'in atak evresini bitirmek üzereyim. Elimde kitapları mevcut. Genel bir okuma yapmış olsam da özellikle sadece ilk kitabın beni ilgilendiren evresini okudum. Bu 44 sırrı nerede okudunuz acaba? Sırların hepsini bilmek istiyorum :) Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. www.dukandiet.com da yayınlanıyor. İngilizce olduğu için ben zaman zaman çevirmeye çalışıyorum. Mesela biri de sirkeydi, onuna ilgili yazımı da okumuşsunuzdur umarım.

      Sil
  3. Ben de dün haşlama karnıyarık yaptım; annem zaten öyle yapar
    Tariflerim yazıma ekleyeceğim onu da

    YanıtlaSil