Hikaye Başlıyor - Proteinlerin Saldırısı

Pierre Dukan - Dukan Diyeti Sayfa 16.;

   Zayıflamaya kararlı bir kilolunun dileği, bir diyetisyenden veya bir rejimden beklediği, iyi bir terapi veya cezalandırmadan kaçınan bir yöntemdir. Hayatta kalma içgüdüleriyle çelişen rejim süresinde onları yalnız bırakmayacak bir destektir.
   Onun aradığı, onunkinden farklı ve dışarıdan bir irade, onun önünden yürüyen ve her zaman, yine, yeniden tavsiye veren bir kararlılıktır, çünkü bu dünyada en nefret ettiği ve nasıl yapacağını bilmediği şey, yiyeceklerinin gününe, saatine ve nelerden mahrum kalacağına tek başına karar vermektir. 


   Dr. 'luk ünvanını iade eden Pierre Dukan'ın diyetini anlattığı kitabını zannediyorum ki Türkiye'de ilk kez yayınlandığı zamanlarda satın almıştım. Kitabın ilk sayfalarını atlamış, diyetle ilgili detaylara göz gezdirmiş, tariflerine bakmış, 'Bu İş Zor Yonca' demiş, kitabı da rafa kaldırmıştım.
   Neden sonra, kendi kendime hayatımın kontrolünü her anlamda elime almaya karar verdiğim zamanın ardından Dukan diyetine başlamak konusunda kendimi ikna etmemde en önemli faktör başka bir Dukan'cı hanımefendiydi. Daha önce hiç karşılaşmadığımız ancak ikimizin de Los Angeles'ta yaşıyormuşcasına Amerikan televizyonu prodüksiyonlarını takip ediyor oluşumuz ortak noktasında buluştuğumuz twitter'dan 'Dizi Kardeşim' Güldenay   Sonumut eşeğin aklına düşen karpuz kabuğuyla ne yapması gerektiği konusunda bana yardımcı oldu. Ama ne yardım!
    Dukan'ın kitabının 16. sayfasından yaptığım alıntının hakkını vermek gerekir. Eğer Twitter'da Güldenay ile karşılaşmasaydım ve onun sayesinde sevgili Dukaniche  ve Burcu Timoçin in varlığından ve bloglarından haberdar olmasaydım olacakları size anlatmak isterim. Daha önce hiç denemediğim Dukan yemeği tariflerini bir yana atar, jambon, yumurta, ızgara tavuk, balık ve etle kendimi beslemeye kalkar, sıkıntıdan patlar, bir süre sonra da vazgeçerdim. Böylelikle de 'Ben denedim, çok kötü ilk günler kilo veriyorsun ama dayanılacak gibi değil'ciler arasında bulurdum kendimi.
  Ancak onlar sayesinde Dukan yemek tarifi bloglarından, benimle aynı sıkıntıları yaşayan kadın ve erkeklerin yaşadıklarından, tüyolardan haberdar oldum. Bununla da kalmadı. Bir anda kendilerine karşı sadece gönüllü bir sorumluluk duyduğum, 'Naptın bakalım, nasıl gidiyor?' diyen süper hatunlar edindim. Üşenmeden sorulan sorulara yanıt veren süper hatunlar.

   Bugün benim 1. atak günümdü. Menüm;

 Kahvaltı      ;   yağsız 2 dilim peynir üzerine kırmızı biber ve kekik
                        kayısı yumurta
                        şekersiz çay
Öğle Yemeğim; Dukaniche'nin krep tarifinden  günlük 1,5 yk yulaf kepeğine denk düşen krebin içinde
                         İçine ufak ufak doğranmış hindi ve tavuk füme ( Polonez'in %2 yağ oranlısı tavsiye olunur)
                         Bir kaşık süzme light yoğurt ve eser miktarda dijon hardalı
                         Eser miktarda kıyılmış maydanoz ve dere otu
Ara                 ; Light ayran
Akşam            ; Izgara somon balığı
                         Üzerine eser miktarda limon, dijon hardalı ve otlarla yapılmış garnitür

Gün içerisinde, sanırım bugünün aşırı sıcak havasının da etkisiyle, 2 litreyi aşkın su içtim.  Son 15 gündür yaptığım gibi iş çıkışı evime 45 dakikalık bir yürüyüş yaptım. Açlık, yorgunluk, baş ağrısı, şişkinlik herhangi bir problem yaşamadım.

Şimdi de meraklardayım, bakalım ilk gün menüm nasıl yorumlar alacak?

Kıssadan Hisse;

Yalnızlık pekala da paylaşılır. Bu diyetteki insanın yalnızlığı da olsa.
Süzme light yoğurt fikrini ilk kez yanlış hatırlamıyorsam Burcu Timoçin'den duymuştum. Dahiyane bir fikir!
Kulaktan dolma bilgilerdense, iyi bir araştırmanın sonuçlarından yararlanmak insanı mutlu eder.